Üç Silahşörler Yirmi Yıl Sonra – 1. cilt (3)

Yirmi yıl sonra 1. cilt (1)

Yirmi yıl sonra 1. cilt (2)

Milady’nin oğlu’nun intikam başlangıcında kalmıştık…

Mordaunt celladı hançerledikten sonra kaçar. O esnada, askeri görevinde Raoul’a yardımcı olması için Athos tarafından gönderilmiş Grimaud da hana gelmiştir. O da geçmişte Lille celladını ve korkunç idam gecesini görmüştür. Hançeri göğsüne yiyen adamın feryadını duyunca koşa koşa odaya girer ama cellat ölmeden ancak olanları ve celladın Mordaunt’a ne anlattığını öğrenebilir. Bunun efendisine bildirilmesi gereken çok önemli bir durum olduğunu bildiği için hemen atına atlar ve Paris’e geri döner.

Bu sırada arkadaşlar yeniden bir araya gelmelerinin şerefine ve yeniden birbirleri ile eski muhabbetlerini kazanabilmek için yemek sofrasına oturmuşlardır. Hoş muhabbetler, tatlı atışmalar dinleriz. Grimaud ‘un getirdiği haber hepsini, ama özellikle Athos’u şok eder.

Athos’un Mordaunt konusunda biraz daha çekinceli davranması bu Yirmi Yıl Sonra romanlarında hep kafamı kurcalamıştır. Diğerleri gibi onu hemen öldürmek istemez. Aslında Milady’nin idam edildiği gece hırsla olayı organize eden Athos iken, ya da belki de bu sebepten o gecenin vicdanen yükünü de en çok o çeker. Her ne kadar suçlarını bilseler de kadını öldürmeye hakları olup olmadığını sorgulamaktadır. Şimdi kendinin de bir oğlu varken, anasının günahları için oğlu cezalandırmanın ne kadar doğru olduğunu düşünmektedir. Hemen nefret edemez Mordaunt’dan. Ama bence bir de her ne kadar Milady onu Winter soyadı ile doğurmuş olsa da zaman menfumu biraz bulanık olduğu için belki de oğlanın kendi oğlu olabileceğini de düşünüyor mudur diye merak etmiyor değilim. Bunu açıkça hiç belirtmez Dumas. Ama Athos’un Mordaunt’u uzun zaman alttan almasının sadece annesini öldürdükleri için duyduğu vicdan azabı mı, oğlu Raoul’un kaderinde bir kötü karma olmaması için mi, yoksa bu adamın kendi oğlu olma olasılığından mı olduğundan emin olamadım.

Paris’e bir başka İngiliz daha gelmiştir. O da eskilerden bir tanıdıktır: Lord Winter. O dönemin İngiltere Kralı I. Charles’ın eşi Henriette , 4. Henri’nin kızlarından biridir. Yani eski kral 13. Louis’in kızkardeşidir. İngiltere Parlamentosu ile başı dertte olan 1. Charles karısı ve çocuklarından ayrı kalmış, İngiltere de savaşmaktadır. İngiltere Kraliçesi de Fransa’nın kızı olduğu için Paris’e sığınmıştır. Onu bir manastırda köşeye atmışlardır. Lord Winter hem yardım bulmak hem de kralın mesajlarını Kraliçesine iletmek için gelmiştir. Çok uzatmadan anlatmak gerekirse, ondan önce İngiltere’den gelen bir habercinin Mazarin’i gördüğünden habersiz Henriette Mazarin’e giderek yardım ister ve tabi ki reddedilir. Mazarin o dönemde İngiltere’yi iç savaşa sokan, kralı deviren, Parlamento’yu ve yönetimi eline geçiren Oliver Cromwell isimli adamla ters düşmeyi hiç düşünmemektedir. Oliver Cromwell gerçekten de hitabeti kuvvetli, aslında İngiltere’nin politik çehresinin değişimine ön ayak olmuş olan bir adamdır. Bu romanları okuduğum zamana kadar monarşiye karşı isyan edip, başarılı olmuş olan ilk milletin Fransızlar olduğunu sanırdım. Halbuki onlardan 100 yıl önce İngiltere epey bir sarsılmış. Tek fark Fransa’da milliyetçilik hakimken, İngiltere din gazı ile çoşmuş.

İngiltere Kraliçesi Henriette

Sonuç itibari ile Mazarin İngiltere kralına yardım etmeyi reddeder.  Mutsuz ve umutsuz olan Lord Winter ve Kraliçe onlara Prens Conde tarafından gönderilmiş bir mektubu getiren Raoul sayesinde Athos  ve Aramis’e ulaşırlar. Kraliçe Henriette onlardan İngiltere Kralı için, onun adına ama sadece kral olduğu için değil, kocası ve çocukları için yardım ister. Kocasını kurtarsalar yeterdir onun için. Athos’un tabi ki soylu kanı kaynar, bir asilzade olarak yardım etmekten çekinmeyecektir.  Aramis ile beraber gözleri kapalı atlarlar olaya.

Onları göz hapsinde tutan Mordaunt, amcasını takibe almıştır. Onunla beraber dört tane Fransızın annesini öldürdüğünü bilmektedir. Amacı bunları da bulup hepsinden intikam almaktır. Bu yüzden amcasını hemen öldürmek niyetinde değildir. Önce bilgi peşindedir.

İngiltere yolunda Lord Winter ile beraber denk geldiklerinde Aramis’in Mordaunt’un beynini patlatmasına Athos izin vermez. Sonradan buna pişman olacaktır ama iş işten geçmiştir. Mordaunt arkalarından İngiltere de görüşeceğiz diye intikam yeminini tekrar eder.

Bu arada Paris’de işler karışmıştır. Kraliçe ve Kral, Prens Conde’nin İspanyollar ile yapılan savaştaki zaferini kutlamak için Notre Dame’da yapılacak ayine giderken, bir yandan da Kraliçe gizlice halk tarafından çok sevilen bir parlamento üyesinin evinden alınıp tutuklanması için emir vermiştir. Tutuklanma esnasında ortalık birden karışacak, kanlar dökülecektir. İşte bu da Paris’in ayaklanması için ihtiyaç olan son damla olacaktır.  

Yirmi yıl sonra 2. Cilt ile devam edecek…

© Site içerisinde yazıların tüm hakkı saklıdır.


Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s