Tatlış mı tatlış bir lise dizisi buldum. Voltaire High veya Mixte olarak Amazon Prime’da karşıma çıkan 8 bölümlük bir Fransız dizisi. 1963 senesinde aslında bir erkek lisesi olan Voltaire Lisesi, ilk kız öğrencilerini kabul ettiğini ilan eder. Lise 1’e başlayan kızlar okula farklı dinamikleri de getireceklerdir.
Dizi bana ara ara dönem, kostümler ve başroldeki çocuklardan birinin tipi sebebi ile Hatırla Sevgili dizisini hatırlatmış olsa da çoğunlukla kendine özgü bir dizi olarak severek izledim. Aslında konuyu yazarken Hababam Sınıfı Tatilde (4 tane kızın okula kabul edildiği film) ye benzediğini fark edip için için güldüm. Gerçi bizim filmdeki gençler bunlara göre oldukça saftirik kalıyorlar.
Dizinin tanıtım yazılarında sadece erkeklerden mevcut bir okula kızlarının gelişinin erkek öğrenciler tarafından mutlulukla karşılanmasının beklendiği ama hiç de öyle olmadığı yönünde ifadeler vardı. Gerçekten de kızların varlığı ilk etapta klişe olarak beklenileceği gibi erkekler arasında kıskançlıktan çok farklı çekememezlikleri de getiriyor. Erkeklerden daha başarılı bir kızın varlığı gibi.
Dizide hem o senelerde Fransa’nın merkez dışındaki şehirlerinde kadınlara, eğitime nasıl bakıldığını gösteriyor, hem de insanların genel manada tutuculuğunu (kadınlara, göçmenlere, boşanmış insanlara, eşcinsellere gibi). Diziyi hiç bilmediğim bir döneme dair tek değerlendirme noktası olarak kabul etmek doğru değil tabi ama bence ortalama bir fikir veriyordur. Okulda kızların varlığına tahammül edemeyen, ders de konuşma hakkı bile vermeyen latince öğretmeni bir yanda, bir proje çalışmasında bir kız ile eşleşen oğluna git öğretmenle konuş, kız yüzünden neden geri kalasın diyen baba bir yanda. Kızın sınıfın birincisi olduğunu söyleyen oğluna aldırış bile etmeyen ama kızı görüp çok güzel olduğunu farkedince, oğluna imalı imalı bakıp “seni gidi, şimdi anladım neden değiştirmek istemediğini” diyen bir zihniyet.
Dizi temelde okuldaki kızların ve erkeklerin birbirleri ile kaynaşmalarını, ilişkilerini anlatsa da, okul öğretmenleri arasındaki ilişkileri, onların özel yaşamları, çocukların kendi aileleri ile olan ilişkileri, çevrelerindeki büyükler ile olan etkileşimlerini de anlatıyor.
Bir Avrupa dizisi olması sebebi ile tabi ki bir Amerikan dizisi gibi bitmiyor. Konular beklediğimden daha hızlı ilerliyor. Bu yönden hem güzel hem de biraz can sıkıcı. 2. Sezon yapmayacaklar mı? Veya yaparlarsa sevdiğim karakterler olmayacak mı? Bazen klişelerin rahatlığı da fena olmuyormuş doğrusu.
35-40 dk. lık bölümleri ile keyifle izlenecek bir dizi.
© Site içerisinde yazıların tüm hakkı saklıdır.
Cape Horn 